Üniversite Tercihleri Öncesi Bazı Değerlendirmeler

TERCİH İLGİSİ PROGRAMLARIN PUANLARINI BELİRLİYOR
Adayların tercih yönelimleri her yıl yükseköğretim programlarının taban puanlarının yüksek ya da düşük olmasının en önemli etkenlerden biri. Eğer bir program çok sayıda adayın tercih listesine giriyorsa o programın taban puanları yüksek çıkıyor. Bu durumda o programa ilginin arttığını ya da devam ettiğini de söyleyebiliyoruz. Yine eğer bir program az sayıda adayın tercih listesinde yer alıyorsa o program ya kontenjanlarının tamamını dolduramıyor ve taban puanı oluşmuyor ya da kontenjanlarını doldursa bile puanları düşük çıkıyor. İlgi eksilmesi yaşayan bölüm kategorisinde değerlendiriyoruz.

ARKA ARKAYA İKİ YIL BENZER OLUYOR
Şu an tercihlerin yapıldığı günlerden geçtiğimiz için henüz 2025 yılının trend programlarının hangileri olduğunu net olarak ifade etmemiz mümkün değil. Ancak bir yıldan diğer yıla tercih trendlerinde önemli farklılıklar da yaşamıyoruz. 2024 Yılında öğrenciler listelerinde hangi programlara çoğunlukla yer vermişlerse 2025 yılında da benzer tablolar ile karşılaşmak olası oluyor.

HER 100 ADAYIN 54’Ü TERCİHLERİNİ TESLİM EDİYOR
2024 YKS’ye 3 milyon 120 bin 870 aday başvuruda bulunmuş ve yapılan sınav sonrasında 2 milyon 755 bin 301 aday tercih yapmaya hak kazanacak puanları elde etmişti. Ancak bu adayların tamamı ÖSYM’nin tercih sistemine tercih girişi yapmaya gerek duymadı. Ya aldığı puanın hedeflediği bölüme yeterli olmadığını düşündü ya da üniversite okuma ve tercih yapma fikrinden vazgeçti. Bu nedenle 2024 yılında 1 milyon 670 bin 205 tekil aday tercih başvurusunda bulundu. Bu da demek oluyor ki sınava başvurarak yola çıkan her 100 adaydan sadece 54’ü tercih hakkını kullanıyor.

24 TERCİHİN TAMAMI KULLANILMIYOR
Geçen yıl üniversitelerde tercih edilebilecek 21 bin 337 program bulunuyordu. Bu programlara ise 1 milyon 21 bin 986 kontenjan ayrılmıştı. İşte tüm bu programlar için 24 tercih yapma hakkı olan adaylar toplam 21 milyon 664 bin 849 tercih yaptı. Özetle 24 tercih hakkı olan her adayın bu hakkının tamamını kullanmadığını ve her bir adayın ortalama 13 tercih yaptığını söyleyebiliyoruz. Bu ortalama tercih trafiğinin yoğun olduğu yıllarda 14’e çıkıyor, düşük olduğu yıllarda ise 12’ye düşüyor. Yani çok değişmiyor.

ÖĞRENCİ PROFİLİMİZ DEVLET ÜNİVERSİTESİ DİYOR
21 Milyon tercihin 19 milyon 464 bin 420’si devlet üniversitesi tercihlerinden 2 milyon 85 bin 619’u vakıf üniversitesi tercihlerinden 114 bin 810’u da KKTC ve Yabancı üniversite tercihlerinden oluşuyordu. Kitlenin büyük kısmının devlet üniversitelerine yöneldiğini söyleyebiliyoruz. İşte bu yüzden yönelim devlet üniversitelerine yoğunlaşınca devlet üniversitesi programlarının da taban puanları bu yüzden daha yüksek çıkabiliyor.

AÇIK ÖĞRETİM TERCİHİ 5 MİLYON
Üniversitelerin örgün yüz yüze programları tercih listelerinde 16 milyon 476 bin 46 kez yer bulmuşken, açık ve uzaktan öğretim programlarının o listelerde 5 milyon 188 bin 803 kez yer bulduğunu görüyoruz.

SAĞLIK BİLİMLERİ TERCİHLERİN GÖZDESİ
Üniversitelerin lisans programlarına en çok öğrenci aldığımız bilim grubu sağlık bilimleri. Bunlar arasında Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Fizyoterapi, Hemşirelik, Ebelik ve Odyoloji gibi pek çok bölüm var. Geçen yıl sağlık bilim dallarına 72 bin 730 kontenjan ayrıldı. Bu programlar ise tercih listelerinde 1 milyon 657 bin 60 kez yer aldı. Her bir programın tek kontenjanına yerleşmek için 22 kişilik bir kuyruk oluştu. Bunu 69 bin 613 kontenjan ile Mühendislik programları takip etti. Mühendislik programları ise tercih listelerinde 1 milyon 133 bin 766 kez yer bulmayı başardı. Bu kadar çok tercih almasına rağmen bazı mühendislik programlarının 300 binlik sıralama barajı nedeniyle kontenjanlarını dolduramamasına şahit olduk. 66 bin 915 kontenjanın ayrıldığı iktisat ve ekonomi bilimleri programları ise 1 milyon 144 bin 505 kez tercih listelerine girmeyi başardı. İktisadi programların her bir kontenjanı için ise 18 aday yarıştı.

ÖĞRETMENLİK ATAMA SORUNLARI TERCİHLERE YANSIYOR
Öğretmenlik atama süreçlerinin son yıllarda zorlu bir hal alması tercih eğilimlerine de yansımaya başladı. Geçen yıl özellikle sayısal puan türü ile öğrenci alan İlköğretim Matematik Öğretmenliği, Matematik Öğretmenliği, Fen Bilgisi Öğretmenliği ile Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği gibi pek çok öğretmenlik programı açısından bir kriz yılı oldu. Kontenjanları 42 binden 35 bine düşürülmesine rağmen öğretmenlik programlarının bir kısmı yüzde 100 doluluk rakamlarına ulaşamadı. Bu programlar az sayıda öğrenci tarafından tercih edildi. Bu yıl da aynı trendin artarak devam edeceğini hem kontenjanların azalacağını hem de tercih sayılarının düşeceğini tahmin ediyoruz.

ZİRVEDE HEMŞİRELİK VAR
Geçen yıl en yüksek tercihi 539 bin 866 kez listeye girmeyi başaran Hemşirelik programı aldı. Onu 381 bin 360 kez tercih edilen İl ve Acil Yardım programı takip etti. Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik 366 bin 24 kez tercih edilerek 3. Olmayı başarırken 334 bin 89 kez tercih almayı başaran Tıp programı ise en çok tercih alan programlar listesinde 4.lük koltuğuna oturdu.
BİLGİSAYAR VE BİLİŞİM MÜHENDİSLİKLERİNİN ATEŞİ DİNDİ
Son 3 yıldır trendi oldukça yükselen Bilgisayar ve Yazılım Mühendislikleri ile Bilişim programlarının geçen yıl ateşinin düşmeye başlaması bu yıl da bu trendin devam edeceğinin göstergelerinden birisi. Öğrenciler arada bir radikal tercihler yaparak sıra dışı programları zirveye taşırken sonra tekrar tıp ve sağlık bilimleri gibi güvenli limanlara yanaşmayı tercih ediyorlar.

  1. NESİL PROGRAMLAR TERCİHİN GÖZDELERİ
    Kılavuza geçen yıldan beri girmeye başlayan ve bu yıl da yeni programlarla zenginleşmeye ve çeşitlenmeye devam eden yapay zeka, siber güvenlik, insansız havacılık ve uzay teknolojileri gibi günümüz programlarına ilgi oldukça yüksek. Bu yıl da bu programların önünde uzun kuyruklar oluşacağını düşünüyoruz.

ADAY SAYISININ AZALMASI YERLEŞME ŞANSINI ARTIRACAK
Özetle bu yıl aday sayısının 560 bin azalması toplam tercih sayılarını da düşürecek. Geçen yıl tercih yapan 1 milyon 670 bin aday yerine bu yıl 1 milyon 370 bin adayın tercih yapma motivasyonu içinde olacağını düşünüyoruz. Bu da toplam tercihin 17 milyonlara gerilemesine yol açacak. Üniversiteler açısından kötü ama aday öğrencinin daha kolay yerleşebilmesi açısından daha iyi bir durumla karşı karşıya olduğumuzu söyleyelim. Zira rekabetin azaldığı bir sistem yerleşme şansı bakımından öğrenciye daha fazla yarar.


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir