Adayların 21-22 Haziran tarihleri arasında girdiği YKS’nin merakla beklenen sonuçları açıklandı. Sonuçlar bazı adayları sevindirirken bazılarını da üzdü.
Bu yıl sınava başvuran 2 Milyon 560 bin 649 adaydan 2 milyon 351 bin 641’i sınava katıldı. Başvuran her 100 adaydan 8’inin sınava katılmaması önceki yıllardakine benzer bir katılım oranının oluşmasına neden oldu. Her yıl neredeyse sınava başvuran 10 adaydan birinin sınava girmeden vazgeçtiğini görüyoruz. 244 Adayın da sınavı çeşitli nedenlerle geçersiz sayılıp 40 bin 818 aday da sınavdan sıfır çekince TYT puanı hesaplanan ve tercih yapma hakkı elde eden öğrenci sayısı 2 milyon 310 bin 579 oldu.
Şimdi en çok merak edilenlerden biri de tercih hakkı elde eden adayların kaçının ÖSYM’nin Aday İşlemleri Sistemi’ne (AİS) tercih girişi yapacağı. Son yıllarda tercih eğilimlerinin düşmesi ile birlikte tercih hakkı elde eden her yüz adaydan sadece 60’ının tercih sistemini kullandığı, diğer adayların ise YKS sonuçlarının açıklanmasının hemen ardından havluyu attığı görülüyor. Bunlar genelde aldığı puanın hedeflediği programa yetmeyeceğini düşünenler. Bir de sınava yüksek amaç ve idealler için girmeyenler. Her yıl 1 milyonun üstünde aday ya tercih yapmayarak, ya da tercih yapmasına rağmen yerleşemeyerek mezuna kalmayı göze alabiliyor.
Lisans programlarına yerleşilen her bir puan türünde de tercih hakkı elde eden aday sayıları belli oldu. En çok aday 1 milyon 494 bin 612 ile Eşit ağırlıklı (EA) puan türünde. İktisat, işletme, Hukuk, Psikoloji, Uluslararası İlişkiler, Yönetim, Bilişim Sistemleri ve Sınıf Öğretmenliği gibi popüler bölümleri tercih edecek adayların puan türü olan EA’da etkili bir rekabet yaşayacakları tahmin ediliyor.
Sınavda adayların sıralama olarak geçen yıldan daha geriye düştükleri tek puan türü olan Sayısalda ise 1 milyon 291 bin 531 aday tercih hakkı elde etti. Tıp, Mühendislik, Sağlık Bilimleri, Matematik ve Teknik Bilimler gibi bölümlere yönelecek adaylarda kontenjan sorunu az da olsa yine de zorlanacakları bir tercih süreci onları bekliyor.
Sözelde adaylar bu yıl az performansla iyi sıralamalara eriştiler. Özellikle Sosyal Bilimler-2 sınavındaki testlerin nispeten adayları zorlaması, bu testlerde iyi performans sergileyen adayları sıralamada bir adım öne çıkardı. Sonuçlar sıralama açısından bir avantaj yaratsa da en düşük kontenjan sayısının sözel bölümlerde olması yerleşme şansının en zor olduğu puan türünün sözel puan olduğu gerçeğini bu yılın özelinde değiştirmiyor. 1 Milyon 174 bin 47 adayın puanı hesaplandı ve sözel programlardan tercih hakkı elde etti.
Dil puan türü katılımın en az olduğu puan türleri arasında. 5 Farklı dilden sınav uygulanıyor olmasına rağmen bu puanın amiral gemisi olma hüviyetini İngilizce koruyor. Başvuran 215 bin 451 adayın 156 bin 30’unun sınavı geçerli sayıldı. Yabancı Dil Testinde de 15 bin 373 aday sıfır çekti ve 140 bin 657 adayın puanı hesaplandı. Bu adayların da yüzde 96’sını İngilizce, yüzde 4’ünü de diğer 4 dil oluşturuyor.
Bu çalışmamızda 2021’den 2024 yılına kadar Devlet Üniversitelerine girişte oluşan taban puanları dikkate alarak taban sıralaması en yüksek ve en düşük bölümleri bir arada topladık. Örneğin bir mühendislik programının en üst sırasındaki üniversitenin taban sırası (oraya en son yerleşen öğrenci sırası) ne kadar, bir de aynı mühendislik programının en alt sırasındaki üniversitenin taban sırası ne kadar? Her bölüm için tek tabloluk bir künye bilgisi hazırladık.
Ülke geneli bir künye hazırladığımızda anlamlı sonuçlar çıkmayabiliyor ve aynı bölüm içindeki farklar yüksek olabiliyor. Örneğin aynı bölüm hem ODTÜ hem de Kafkas Üniversitelerinde olduğunda öğrenci o geniş yelpazenin neresine odaklanacağını ya da gücünün hangi bölgedeki üniversitelere yeteceğini bilemiyor. Bu nedenle coğrafi bölgelere göre bu künyeleri oluşturmanın yararlı olacağını düşündük. Bu künyeleme işlemini de sadece 2024 ile sınırlamadık. Son 4 yılı aynı mantıksal kurgu ile göstermeye çalıştık. Bununla da bir bölümün yıldan yıla ne kadar farklılıklar yaşadığını görmeniz mümkün olabiliyor.
Dosya verileri bu yazıyı yayına hazırladığımız tarih itibariyle henüz tercih kılavuzu yayınlanmadığı için bu belirsizlik günlerinde özellikle kendi sıralama değerlerinizi kıyaslamak ve devlet üniversitelerine yerleşebilme şansınızın olabileceği programları tespit edebilmek açısından iyi bir veri olacak.
Vakıf üniversitelerinde bu yelpaze çok geniş olunca onları bu çalışmaya dahil etmememiz gerekiyordu. Zira yanıltıcı olurdu.
Dosyada hem bölgenin kontenjan toplamlarını hem de ortalama yerleşme sıralarını da yayınladık. Bu kontenjanlar doğal olarak 2024 yılına ait kontenjanlardır. 2025 Kılavuzu yayınlanmadığı için güncel kontenjanları içermez. Bölümün en alt ve en üst taban sırasının yanında o bölüme girişte ortalama sıraları da vermek istedik. Bu değer o bölümün alt tabana yakın üniversitelerde mi yoksa üst tabana yakın üniversitelerde mi daha çok konumlandığını göstermesi bakımından yararlı bir veri olabilir. Bazen bir bölümün hem en alt hem ortalama hem de en üst sıralama değerinin aynı olduğunu görebilirsiniz. Bu durum ise o bölgede bu programın tek üniversitede olduğu anlamına gelir.
Emeğe saygı gereği referans göstermeden yayınlanmaması en büyük temennim. Ancak yayınlayanlar hakkında da bir düşünce geliştiririz belki, bilmiyorum.
Dosya linklerine tıklayarak indirip inceleyebilirsiniz.
Yapıcı yorumlara ve eleştirilere her zaman saygı duyduğumu belirterek yazımı noktalayayım…
Bir yanıt yazın